Gençlerin Duyguları ve Dayanışmanın Gücü: Zor Zamanlarda Birlikte Güçlenmek

"Gençlerin Duyguları ve Dayanışmanın Gücü: Zor Zamanlarda Birlikte Güçlenmek"


Son dönemlerde, ülkemizde yaşanan toplumsal ve ekonomik zorluklar hepimizi derinden etkiledi. Bu zorlukların etkisi en çok gençlerimizi, özellikle de üniversite öğrencilerini etkiledi. Ülkemizin içinde bulunduğu bu belirsiz ve karamsar ortam, gençlerin ruh sağlığını zorlayan, umutsuzluk, kaygı, öfke gibi duyguların daha da yoğunlaşmasına yol açtı. Bugün, gençlerin yaşadığı bu duyguların ne kadar haklı olduğunu bir kez daha hatırlatmak ve onları anlamak için yazıyorum.


Gençlerin yaşadığı duygusal sıkıntılar bazen dışarıdan bakıldığında küçümsenebilir. "Sadece bir dönem, geçer" denebilir. Ancak gerçekte, gençlerin yaşadığı duygular yalnızca o anı değil, tüm bir yaşamı etkileyebilecek kadar güçlüdür. Yaşadıkları duygular, iç dünyalarında kopan fırtınaların birer yansımasıdır. Bu fırtınaları görmezden gelmek, onları yalnızlaştırmak anlamına gelir. Oysa bu dönem, duygusal gelişimleri ve içsel güçlerini keşfetmeleri için çok kıymetlidir. Duygularını tanıyıp anlayarak baş edebilmek, yaşam boyu taşıyacakları en önemli becerilerden biri olacaktır.



Yaşadığınız öfke, kaygı, belirsizlik, korku ve üzülme hali tamamen doğal ve haklıdır. Ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, toplumsal olaylar ve belirsizlikler, her birinizi doğrudan etkiliyor. Bu yaşananlar, zaman zaman sizi bir girdabın içine çekiyor olabilir. Kendinizi çaresiz, öfkeli, korkmuş ya da umutsuz hissetmeniz çok doğaldır. Ancak unutmayın: Bu duygularınız geçerli, gerçek ve değerlidir.

Duygularınızı bastırmak ya da yok saymak, sağlıklı bir duygusal denge kurmanızı sağlamaz. Aksine, bu duyguları tanımak, anlamak ve onlara yer açmak, zihinsel ve duygusal sağlığınız için atılacak en güçlü adımdır.


Bu kadar zorlu bir süreçten geçerken duygularınızın haklılığını kabul etmek çok önemli. Yalnız olmadığınızı bilmek de öyle. Unutmayın, bu duygular yalnızca sizin değil, birçok kişinin ortak duyguları. Benzer duygularla birbirimize destek olmak, dayanışmak ve şefkat göstermek, hem bireysel hem toplumsal iyileşmenin temel taşlarından biridir.


Duygularınız, aslında size seslenen birer mesajcıdır. 

Her biri, size yaşamla ilgili önemli bir şeyler anlatmaya çalışır:


Öfkeniz, değişim isteğinizi fısıldıyor. Bir şeylerin adil olmadığını, düzelmesi gerektiğini haber veriyor.


Kaygınız, sizi belirsizliklere rağmen daha dayanıklı ve dikkatli olmaya çağırıyor.


Üzüntünüz, yaşadığınız kayıpların ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor.


Korkunuz, sizi korumak ve olası tehlikelere karşı hazırlıklı kılmak istiyor.


Umutsuzluğunuz, yeni umutlar yaratma ihtiyacınızı gözler önüne seriyor.


Belirsizlik duygunuz, yaşamda her şeyin sabit olmadığını, değişime açık olmanız gerektiğini anlatıyor.


Her bir duygu, sizi daha derin, daha güçlü ve daha kendinizle temas halinde bir insan olmaya davet ediyor.

Onlarla savaşmak değil, onları anlamak ve yanınıza almak; gerçek gücünüzü bulmanızı sağlar


Bazen, yalnız hissettiğinizde, bu zorlukların altından kalkamayacakmış gibi hissettiğinizde, içinizde bir boşluk oluşabilir. Ancak unutmayın: Yalnız değilsiniz.

Aynı duyguları yaşayan, aynı kaygılara sahip olan çok kişi var.

Yan yana durduğumuzda, birbirimizi anladığımızda, destek olduğumuzda bu yük hafifler.


İçinden geçtiğimiz bu bireysel ve toplumsal kriz döneminde dayanışma her zamankinden daha kıymetli.

Birbirimize alan açarak, duygularımızı paylaşarak ve omuz omuza durarak daha güçlü olabiliriz. Birbirimize şefkat ve anlayış sunmak, bu süreci daha sağlıklı bir şekilde aşmamıza yardım edecektir.



Gelecek kaygısı, gençlerin yaşadığı en yoğun duygulardan biri.

"Ne olacak?", "Hayatımı nasıl kuracağım?", "İstediğim yere varabilecek miyim?" gibi sorular zihninizi meşgul edebilir.

Bu kaygılar, geleceğin belirsizliğinden kaynaklanır. Ancak unutmamanız gereken bir şey var: Geleceği tamamen kontrol etmek mümkün değil.

Ama şu anı nasıl yaşadığınız, nasıl anlamlandırdığınız, sizin elinizde.


Bugünden başlayarak, küçük hedefler koymak, küçük adımlar atmak, her gününüzü değerli kılmak kaygınızı hafifletebilir.

Unutmayın, her küçük adım bir ilerlemedir.

Başarılarınızı kutlamayı ve kendi yolunuzda yürümekten gurur duymayı ihmal etmeyin.


Bu zorlu süreçte psikolojik destek almak bir güçtür.

Bir uzmandan destek istemek, duygularınızı tanımak ve yönetebilmek için cesur bir adımdır.

Kendinize şefkat göstermek, iyileşmek ve güçlenmek için destek almak, kendi hayatınıza duyduğunuz saygının bir göstergesidir.


Son olarak şunu hatırlayın:

Yaşadığınız her duygu, sizi daha derin ve daha güçlü bir insan yapıyor.

Bu zorlu süreçte, kendinize nazik davranın.

İçinizdeki duygular her ne kadar karmaşık olursa olsun, siz onların üstesinden gelebilecek güçtesiniz.

Geleceğe dair kaygılarınız, umutsuzluklarınız sizi tanımlamaz.

Siz, direnci, umudu ve gücü içinde taşıyan bir insansınız.

Ve her geçen gün, yaşadığımız zorluklarla birlikte daha da güçleniyoruz.


Psikolog Nurdanur Gürbüz