ÇOCUKLARLA ÖLÜM HAKKINDA İLETİŞİM KURMAK
ÇOCUKLARLA ÖLÜM HAKKINDA İLETİŞİM KURMAK
 
Çocuklarla ölüm gibi zor bir konuyu konuşmak ebeveynler ve bakım verenler için kaygı verici olabilir. Ancak çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun bir şekilde ölüm kavramının anlatılması, yaşadıkları veya yaşayabilecekleri kaybın ve yas sürecinin daha sağlıklı geçmesini sağlar. Çocuklar ölüm ve yas kavramını yetişkinlerden daha farklı algılarlar. Bu sebeple çocuğun içinde bulunduğu yaş ve bilişsel seviyesi göz önüne alınmalıdır. Çocuğun o ana dek ölüm kavramıyla ilgili ne bildiği sorgulanmalıdır. Sokakta gördüğü ölmüş bir hayvan, dalından kopan bir bitki ,televizyonda gördüğü bir haber ,evcil hayvanın kaybı veya sevdiği bir insanın ölümüyle çocuk bu kavramla tanışabilir.
 
GELİŞİM DÖNEMLERİNE GÖRE ÇOCUKLARIN ÖLÜMÜ ALGILAYIŞI
0-2 YAŞ: Ölüm kavramı oluşmamıştır. Bakım verenin yokluğunu algılayabilir ve tepki gösterebilir Sözel tepkilerden çok davranışsal tepkiler görülür.
2-6 YAŞ: Ölümün geçici olduğunu ve geri dönülebileceğini düşünür. Ölümün evrensel olduğunu anlayamaz. Büyülü düşünme ve benmerkezci düşünme özellikleri görülür .
6-9 YAŞ: Ölümün sürekliliği ve geri dönülmezliği netleşir . Ölümle ilgili konuları merak edebilirler . Ölümü somut olarak anlayabilirler
9-12 YAŞ: Ölümü soyut olarak anlayabilirler. Kendi ölümleri ya da ebeveynlerinin ölümlerine dair korkular yaşayabilirler.
12-18 YAŞ: Ölüm kavramını yetişkinlerde olduğu gibi anlayabilirler.Kaybın yaşamlarında yaratacağı uzun vadeli etkileri görebilirler.
 
ÖLÜM KAVRAMI AÇIKLANIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Çocuğun sorularına mutlaka cevap verilmelidir ancak sorduğundan fazlası anlatılmamalıdır. Çocuğun mizacı, duygu durumu ve geçmiş deneyimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Süreçte yalan söylenmemesi ve çocuğa yaşına uygun şekilde doğruların açıklanması oldukça önemlidir. Çocuklara bir ölüm haberi verilirken mecazi anlatımlardan kaçınılmalıdır. Gök yüzüne gitti, derin bir uykuya daldı, hep yanımızda bizi izleyecek gibi anlatımlar çocuklarda endişe, kaygı ve korku gibi duygulara sebep olabilmektedir. Bu süreçte çevresinde güvendiği yetişkinlerin de çocuk ile duygularını paylaşması, çocuğun da duygularını dışa vurumunu kolaylaştırmaktadır.
 
Resim çizmek, mektup yazmak, vefat eden kişinin resimlerine bakmak ve anılarını anlatmak duyguların yansıtılması için olanak sağlar. Çocuklar bu süreçte yineleyici sorular sorabilirler. Bu onların süreci anlamaya çalıştıklarını gösterir bu sebeple sorularına titizlikle cevap verilmelidir. Yaşanan kayıptan sonra rutinleri dönebilmek çocukların duygusal istikrarını korumalarına destek olur.
KLİNİK PSİKOLOG ZEYNEP BENER