ANNE HER ZAMAN KUTSAL MIDIR?

Anneler her zaman kutsal mıdır?

Annelerin kutsallığını ölüm anne üzerinden tartışmak doğru bir yaklaşım olabilir. 

Ölüm anne arketipi Jungcu araştırmacı Marie Louise von Franz tarafından kavramsallaştırılmıştır. 

Ölüm anne Gücenen , terk eden ve hatta çocuğunu yok etmek isteyen bir arketiptir. Böyle bir anne ile büyüyen çocuk yaşamın bir yerinde yaşamın tehlikelerle dolu olduğuna ve hayatının da tehlikede olduğuna inanır çünkü “beni besleyen yok, yorgunluğumu alan yok, yasaklarla çevriliyim “ diye düşünür.  Bunun sonucu olarak hayatta kalmak için ( ruhsal olarak hayatta kalmadır bu) canlılığını ve yaratıcılığını gizlemeyi, saklamayı öğrenir. Bu aidiyetin de sarsılmasına sebep olur. 


Jungcu psikanalist Marion Woodman bu geri çekilme ve canlılığını yitirme halinin en erken dönemden (anne karnındayken) itibaren kök aldığını savunur. Örneğin; istenmeyen gebelikler, beklenenin aksine gelen cinsiyetler, bir çocuğa hazırlıklı olmadığını söyleyen ebeveynler Ölüm Annenin varlığını bize hatırlatır. Ölüm anne toplumdaki iyi anne kavramının bir gölgesidir ve bizler bu ölüm annenin varlığını kabul etmeyip, reddettikçe, iyi anneyi kutsal sayıp yücelttikçe ölüm anne daha da güçlenmekte ve çocukları/ kadınları pençesi içine almaktadır. 


Ölüm anne arketipi ile büyüyen çocuklar tehlikelere karşı son derece hassas ve açıktır. Sürekli saldırıya uğrama endişesi altında olduğunu içinde zayıf sinir sistemleri vardır. Adeta felç olmuş bir halde hayattan alıkoyar. 



Masallarda ve mitlerde ölüm anne ile sıklıkla karşılaşırız, pamuk prensesin üvey annesi, Hansel ve Gretel’in onları ormana terk eden üvey annesi bunlara birer örnektir. 


Ölüm anne kavramı evrimsel ve antropolojik araştırmalarda da karşımıza çıkar. Daniela Sieff evrimsel bakış açısından ölüm anneyi şöyle tanımlar ; ilk zamanlarda besin ve sosyal desteğin varlığı bir kadının bebeği ile bağ kurmasını etkileyen temel unsurlardandı. Eğer kaynaklar eksik ve yetersizse anneler bebeklerinden vazgeçiyordu. Bu çalışma bize annenin yıkıcı dürtülerinin varlığını ilk çağlardan itibaren varolduğunu göstermektedir. 




(Daniela Sieff, the deste mother as nature’s shadow.2017)