Okul öncesi dönemi çocuklarında çeşitli nedenlerden dolayı davranış ve uyum sorunları görülebilmektedir. Bu uyum ve davranış bozukluklarından biri de çocukluk çağı mastürbasyonudur.
Çocukluk çağı mastürbasyonu, ergenlik öncesi terleme, kızarma ve sık nefes alma gibi eşlik eden semptomlarla beraber cinsel organlarını herhangi bir şekilde uyarması olarak tanımlanmaktadır. Çocuklarda mastürbasyon davranışının başlangıcı erken çocukluğun herhangi bir döneminde görülebilir ve genel olarak ilk bir yaş içinde başlamaktadır ve 2 ile 5 yaşları arasında yaygındır. Çocuk mastürbasyon öncesinde bir hazırlık dönemi yaşamakta, genellikle yalnız kalmak istemekte ya da yalnız kalınca bu davranışı yapmaktadır. Çocukların bazıları ellerini cinsel organına sürtme, bazıları minder, koltuk gibi nesnelere sürtünme, bazıları cinsel organını kaşıma, bazıları bacaklarını kenetleyerek kendini sıkma gibi davranışlarla genital bölgelerini uyarır ve haz alır. Bu dönemde çocukta aniden terleme, kızarma, sık nefes alıp verme belirtileri görülür. Mastürbasyon aktivitesi birkaç dakika sürmekte, sonrasında çocuk gevşemekte, soluklaşmakta ve yorgun düşerek sıklıkla uykuya dalmaktadır. Bu hareketler sırasında çocuğun hareketi yapması engellenirse, aşırı sıkıntı göstermekte, devam etmek istemektedir.
3-5 yaşlarından itibaren yıkanma ya da temizlenme sırasında cinsel organlarla temas çocukta uyarı ve haz nedeni olabilir. Çocuk bedenini keşfederken, tesadüfen cinsel organından haz aldığını hisseder ve pek çok nedenden dolayı bunu tekrar deneyerek alışkanlık haline getirebilir. Çocukta cinsel haz almayı kavrayacak bilinç düzeyi gelişmediğinden mastürbasyon yaparken cinsel haz almayı amaçlamamaktadır. Çocuklarda mastürbasyonun, çocuğun kendi genital organlarına olan merakından kaynaklandığı düşünülerek normal bir davranış olarak kabul edilebilmektedir. Fakat davranışın sık ve kamuya açık olarak sergilenmesi olağan dışı kabul edilmektedir.
Mastürbasyon sırasında uyluk ve kalçaların kasılması, ritmik pelvik hareketler, terleme, inleme veya homurdanma şeklinde ses çıkarma, yüzde kızarma, düzensiz ve sık soluma şeklinde belirtiler gözlenir. Bu belirtiler erişkin cinsel eylemlerine benzemesi nedeni ile aileler tarafından çocuklarında erken cinsellik başladığına dair korku ve endişe hali yaratabilir. Ailelerin utanç ve suçluluk duyguları ile çocuklarına karşı öfke ve cezalandırma gibi eylemlere başvurmasına neden olabilir. Bu tutumlar çocukta rahatlama ihtiyacına neden olup çocuğun daha fazla mastürbasyon yapmasına neden olabilir. Bu nedenle aile ve çocuğun işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen bu durumun uygun müdahaleler ile giderilmesi oldukça önemlidir.
Mastürbasyon davranışı gerek ebeveynler gerekse öğretmenler için kültürel ve toplumsal olarak zorlayıcı bir davranıştır. Bu nedenle davranışa yönelik tutumların ve izlenecek stratejilerin doğru seçilmesi önemlidir. Bu doğrultuda hazırlanan müdahale sonraki çalışmalarda rehber niteliği taşımaktadır. Aileler davranışın doğası hakkında bilgilendirilmelidir. Davranışın erken yaşlarda görülmeye başlanıyor olması özellikle okulöncesi öğretmenlerinin de bu davranış sorunu konusunda bilinçli olmasını gerektirmektedir.
ÇOCUKLUK ÇAĞI MASTÜRBASYONUN NEDENLERİ
Çocukluk dönemi mastürbasyonuna birçok etkenin neden olduğu, çocuğun çevresiyle iletişiminde yeterince doyuma ulaşamaması ise temel neden olarak bildirilmektedir. Duygusal istismar ve ihmale maruz kalan çocuklarda çeşitli duygusal, davranışsal, gelişimsel ve sosyal bozukluklar ortaya çıkmakta, bunlar arasında çocukluk çağı mastürbasyonu da yer almaktadır. Çocukların cinsel kötüye kullanımı sonucu ortaya çıkan davranış bozukluklarının klinik belirti ve bulguları içerisinde çocuklarda mastürbasyon davranışı da görülebilmektedir. İlgiden yoksun kendi halinde büyüyen, emzirilmeyen, zamanından önce veya hızlı şekilde memeden kesilen, yeterince emzirilmemiş ya da emme duygusu doyuma ulaşmamış çocukların bir kısmının uyarılma eksikliği nedeniyle genital bölgesini uyararak bu duygusunu gidermeye çalışması sonucu erken çocukluk dönemi mastürbasyonu davranışı görülürken; diğer bir kısmı ise, kulaklarını okşama, parmaklarını emme gibi alışkanlığa dönüşebilen davranışlarla rahatlamaya çalışmaktadır. Yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi ve ilginin yeni kardeşe yöneltilmesiyle yalnızlık hisseden çocuklarda ya da ebeveynlerinden birisi evden ayrılmış olan çocuklarda da mastürbasyon davranışı görülebilmektedir. Cinsel organlarda iritasyon, üretral enfeksiyon ve dermatit gibi fiziksel hastalıklar, çocuğa dar çamaşırların giydirilmesi sonucu aşırı sürtünme olması nedeniyle genital bölgenin uyarılmasıyla haz alınması ve çocuğun bunu fark etmesi mastürbasyon davranışının başlamasına sebep olabilmektedir. İlk dört ay içinde genital organlarının temizlenmesi ve altlarının bağlanması ile ilgili duyumları fark eden bebekler hazır bir şekilde temizlenmeyi beklemekte, bundan hoşlandıklarını belli etmekte ve sonraları haz arayışı daha ön plana çıkabilmektedir.
ÇOCUKLUK ÇAĞI MASTÜRBASYONUN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Erken çocukluk döneminde yapılan mastürbasyonun aşırı olmamak ve çocuğa fiziksel bir zarar vermemek koşuluyla çocuk için hiçbir tehlikesi ve zararı olmadığı, doğal ve sağlıklı bir davranış olduğu bildirilmiştir. Her ne kadar davranış bozuklukları arasında yer alsa da alışkanlık haline dönüşüp çocuğa zarar vermediği sürece gerilimi azaltan parmak emme tırnak yeme davranışı gibi mastürbasyon da çocuktaki gerilimi azaltan bir davranıştır. Çocuğun duygusal sorunlarının ve çevresinden yardım istediğinin göstergesi olması açısından önemlidir. Birçok çocukta görülen zararsız bir belirti olmakla birlikte anne babanın konuya aşırı önem vermesi ile çocukta suçluluk duygusu oluşabilmektedir. Aşırı ve sürekli mastürbasyonun büyük bir problemin işareti olabileceği unutulmamalıdır. Çocukta mastürbasyon sonucu genital organlarda ağrı, doku harabiyeti oluşuyorsa, utanma, suçluluk gibi duygular gelişmeye başlamışsa, davranış çok aşırı olup diğer aktivitelerini engelliyorsa, aile çocuğun mastürbasyon davranışı üzerinde aşırı şekilde duruyor, sürekli dikkat ederek her fırsatta ikaz ediyorsa çocuk için zararsız olan bu davranış zararlı ve tehlikeli hale gelebilir.
Bireyi ve çevreyi olumsuz etkileyen davranışların erken dönemde fark edilmesi ve davranışa müdahale edilmesi daha sonraki süreçlerde ciddi problemler oluşmasını önleyebilir. Bu bağlamda davranışın hangi işlevde gerçekleştiği ve etkileyen faktörler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Aile ve çevresel etkileşimleri bozan davranışlar, çocuğun birlikte etkileşim kurduğu kişilerin yaşamlarını zorlaştıran davranışlar olabilir. Bu zorlayıcı davranışlar için uzmanlar tarafından, bireyselleştirilmiş davranışsal müdahale programlarının hazırlanması ve uygulanması, çocuğa uygun davranışların kazandırılması açısından önemli görülmektedir.
Mastürbasyon davranışının küçük çocuklarda görülmesi olağandır. Fakat davranış sık gözleniyor ve günlük fonksiyonlarını etkiliyorsa müdahale gereklidir. Bu noktada ebeveynlere davranışın doğası hakkında bilgi vermek ve davranışsal müdahale sürecinin etkin uygulayıcısı olmalarını sağlamak, uygun davranış stratejilerini uygulamalarında rehberlik etmek çocukluk çağı mastürbasyon davranışını azaltmaya yardımcı olabilir.
KAYNAKÇA
Aydoğmuş, K. (1994). Çocuklarda uyum ve davranış bozuklukları. Ana Baba Okulu. (4) içinde. (141-155). İstanbul: Remzi Kitabevi.
Gözün Kahraman, Ö. Ve Dadak, S. (2022). Çocukluk çağı mastürbasyonuna yönelik davranışsal müdahale çalışması: Olgu sunumu. Çocuk Dergisi 22(2), 141-147. doi:10.26650/jchild.2022.972775
Kavaklı, A. Çocuklarda sık görülen psikososyal sorunlar. (1992). Çocukluk Yaşlarında Büyüme ve Gelişme. (1) içinde. (233-235). İstanbul: Hilal Matbaacılık.
Özakar, S. ve Gözen, D. (2012). Erken çocukluk döneminde mastürbasyon sorunu olan çocuğa hemşirelik yaklaşımı. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 28(1), 113-122.
Özbey, Ç. (2006). Çocukluk mastürbasyonu. Çocuk Gelişiminde Yaşanan Sorunlar. (1) içinde. (124-128). İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Sarı, S. A. ve Uzun Çiçek, A. (2020). Çocukluk çağı mastürbasyonu tanılı olguların sosyodemografik ve klinik özellikleri. Türkiye Çocuk Hatalıkları Dergisi, 14(1), 500- 506. doi:10.12956/tchd.709047
Taner, Y. ve Gökler, B. (2004). Çocuk istismarı ve ihmali: Psikiyatrik yönleri. Hacettepe Tıp Dergisi, 35(2), 82-86.
Yeşilay, T. ve Altun, S. A. (2009). Okul öncesi öğretmenlerinin sınıftaki öğrencilerinin mastürbasyon davranışıyla baş etme stratejileri. İlköğretim Online, 8(2), 593-604.